Pazar, Mart 18, 2007

İzlenimleri sabitlemek

Aradan zaman geçince izlenimler silikleşiyormuş, yaşananların etkisini yitiriyormuş. Öyle bir söylenti var. Geri geldiklerinde veya geri çağrıldıklarında daha etkili olabileceklerine inanıyorum ben yine de. Ya da sanatın gücüne. Ama sanat deyince insan irkiliyor, çok ciddi bir şey çünkü, bize öyle öğretildi. Nefret ettiğim lise kompozisyonlarından birinin konusu şuydu: “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." Bunun üzerine bir kompozisyon yazmamız istenmişti, çok gaddarca.

İzlenimler geri çağrıldıklarında daha güçlü geri gelebiliyorlar, ya da izlenimlerini çağıran kişi onları güçlü kılabiliyor. O halde, yaratan kişinin bir tür ruh çağıran olduğu da söylenebilir, bir tür çığırıcı. Belleğin derinliklerinden anları, imgeleri, halleri, mimikleri ve modlarını çağırdığında, zamanı belirsiz o anın ruhu dolduruyor odayı, başka bir bedene bürünüyor yaratan, ruh çarpması, çağırdığı ruha teslim oluyor (ama tam değil). Sanatın büyülerle ve mitlerle bürülü eski zaman ayinleriyle olan o ince bağı diriliyor. Nedense aklıma Marguerite Duras'nın Sevgili adlı romanı geliyor
aklıma.

Diğer yandan belleğin süzgeçlerine güvenmeyenler ve zamanın herşeyi unufak eden acımasız çarklarından korkanlar için en iyisi etki geçmeden sabitlemek. Günlük tutan, tutmuş olan, o büyüyü aktarmanın aslında ne kadar zor olduğunu, kelimelerin ne kadar eksik, beceriksiz ve topal olduğunu bilir. Sabitlemeye çalıştıkça kaçan efsunun peşinden koşarak yazmak acı verir. Bazı şeyleri yazmak istemez bir de insan, zihindeki imgeleri olduğu gibi saklamak ister, kelimelerle kirlenmeden geçmiş tapınağındaki yerlerinde korumak ister. Yine de tutmak isteriz, sabitlemek olmasa bile bize o dünyayı anımsatacak ipuçlarını, o dünyaya giden haritanın işaretlerini çizmek isteriz. Belki bir gün, geri dönüp bakmak istersek diye.

İzlenimlerinin izini bırakmak isteyenin elindeki imkanlar sonsuz değil, ama zamanla olan sonu baştan belli olan düellosunda kaleminin yardımına tüm ruhları çağıracaktır.

Hiç yorum yok: